THE LIFESTYLE

Latest Stories

ahnet

şlfdknh.lkadmgh

Sefiller-Victor HUGO

Sefiller-Victor HUGO
Sefiller-Victor HUGO
Bu kitap Victor Hugo'nun edebi dehasının yanı sıra:  Fransa tarihi, Paris'in mimarisi ve kentsel tasarımı, siyaset, ahlak felsefesi, antimonarşizm, adalet, din, ailevi ve romantik sevginin türleri ve doğası gibi konuları özenle işlemesiyle de dikkat çekiyor.
Yayınlanmadan önce büyük kampanyalar yapılan kitap,yayınlandıktan sonra ülke ve dünya bazında büyük bir ses getirdi.Zaten eskilerden hatırlarsanız bu esere yönelik birçok dizi ülkemizde de gösterimdeydi.
Gelelim kitabımıza..

Yoksul bir köylü çocuğu olan Jan Valjan,küçük yaşta annesini ve babasını kaybeder.Gidecek başka yeri olmadığı için ,yedi çocukla dul kalan ablasının yanına gider.Yetim kalan çocuklara babalık,ablasına da yardım eder.Aradan geçen yıllar Jan Valjan'ı içine kapalı,sessiz ama güçlü kuvvetli bir delikanlı yapar.Çektiği sıkıntıdan yakınmadan,sadece ablasının ve yedi çocuğun karnını nasıl doyuracağını düşünür.Malesef bu hiç de kolay değildir.


Jan Valjan'ın elinden her iş gelir;yarıcılık,orakçılık,yanaşmalık,bağ budayıcılığı...Ama bu işler de her zaman bulunmuyor ve işsiz kaldığı zamanlar da oluyordu...Jan Valjan,kışın çok soğuk geçtiği ve kıtlık olduğu o yıl da işsiz kalır.Kendini düşünmez ama evde bir lokma ekmek bekleyen yedi çocuk vardır.Karınlarını doyurmak için hiçbir çare bulamayınca sonunda bir fırından ekmek çalmak zorunda kalır...

Martin Eden-Jack LONDON

Martin Eden-Jack LONDON
Martin Eden-Jack LONDON
Üzerinde kirli elbisesiyle her halinden işçi olduğu belli olan,deniz kokulu gariban genç utana sıkıla içeri girdi.Şapkasını başından kaba bir hareketle çıkardı,evirip çevirdi.Nereye koyacağını bilmeyen tavırlarla,önce ceketinin cebine sokmaya çalıştı,olmadı;sonra masanın üzerine koymaya yeltendi,yine olmadı.İşte bu sırada diğer adam,sanki onun sıkıntısını hissetmişcesine şapkayı sakin,doğal bir şekilde elinden alıverdi.Kayıtsızca yapılmış bu hareketi kaba saba delikanlı çok beğenmişti."Halden anlıyor"diye düşündü."Bana epey yardımı dokunacak."
(Kitabın içinden)

Diriliş-TOLSTOY

Diriliş-TOLSTOY
Diriliş-TOLSTOY
"Maslova mahkemeye!"diye bağırıp kapıyı yeniden kapattı.Kadın ayakta dimdik durarak kıpırdamadan bekledi.
Rüzgarın tarlalardan şehre getirdiği o harika koku,cezaevinin avlusundan bile duyulmaktaydı.Koridorlarda ise ağır;dışkı,nem,çürümüşlük kokan pis bir hava vardı.Bu, kimsenin soluyamayacağı türden bir havaydı.Dışardıdan gelen kadın gardiyan,bu bozuk havaya alışmış olmakla birlikte, o da aynı rahatsızlığı hissetti.Avludan gelip koridora girer girmez,midesinin bulandığını hissetti.İçinden uyumak geliyordu.
Kapının ardında bir telaştır başladı.Koğuştan kadın sesleri ve çıplak ayakların koşuştuğu duyuldu.Yaşlı gardiyan kapıyı yeniden aralayarak:

"Hadi bakalım,acele et Maslova!"diye bağırdı.

(Kitabın içinden)

Some Like It Hot

Marilyn Monroe’nun bu harika filmini hala izlemediniz mi?
Some like it hot poster
Some Like It Hot


29 Mart 1959’da gösterime giren ve başrollerini Marilyn Monroe,Jack Lemmon  ile Tony Curtis’in paylaştığı film aslında renkli çekilmek istenmişti.Fakat Ton Curtis’i kadın kılığına sokmak için yapılan ağır makyajın yol açtığı görüntüsü nedeniyle film siyah beyaz çekilmiştir.Ayrıca Some Like It Hot(Bazıları Sıcak Sever) 2000 yılında Amerikan Film Enstitüsü  tarafından tüm zamanların en iyi Amerikan komedi filmi seçilmiştir.
Some like it hot 1989 yılındaysa ABD Kongre Kütüphanesitarafından “kültürel,tarihi,estetik olarak önemli”filmler kategorisine alınarakABD Ulusal Film Arşivi’nde muhafazaya alınmıştır.
Tüm bunlar bile ilginizi çekmediyse gelelim filmimizin konusuna :


Chicago’da gizli bir kulüpte müzisyenlik yapan  Joe ve Jerry,polis baskınından sonra saklandıkları yerde mafyanın katliamına seyirci olurlar.Zor bela kaçmayı başarsalar bile peşlerinde,onlar için ölüm fermanı çıkarmış büyük bir mafya ordusu vardır.İkili şehirden kaçmak için kadın kılığına girerek bir kadın orkestrasına katılırlar ve Miami’ye doğru yola koyulurlar.Orkestranın güzeller güzeli solisti Sugar Kane’e (Marilyn Monroe) vurulurlar.Çıktıkları otelde girmedikleri kılık kalmaz ve mafyada tekrar işin içine girince komedi hat safhada sürer gider…

Bruce Springsteen'in bu sefer kitabı çıkacak


Bruce Springsteen
Bruce Springsteen
Rock müzik tarihindeki yerini yıllardır yenilere bırakmayan,usta müzisyen Bruce Springsteen,bu kez otobiyografik bir kitap kaleme alarak hayranlarını sevindirdi.”Born To Run” adlı kitap 27 Eylül’de raflardaki yerini alacak


Kitabına kariyerinin dönüm noktası olan albümü “Born to Run”adını veren Bruce Sprinsteen,New Jersey’deki çocukluğundan,müzisyen olma hayaline;Asbury Park’taki bar köşelerindeki yaşamından,E Street Band’ın yükselişinden izler taşıdığını söylüyor ve şu şekilde ekliyor:



“Kendin hakkında bir şeyler yazmak gülünç bir durum fakat böyle bir projede yazar kafasının içindekileri yazıya dökmeye ve okuyucuya göstermeye söz verir. Ben de kitabımda bunu yapmaya çalıştım.”

“Born to Run”ın basımını üstlenecek Simon & Schuster’dan Jonathan Karp, “Okuyucular Springsteen’in sıradışı hikâyesinde kendi hayatlarından yansımalar görecekler; tıpkı şarkılarında kendimizi gördüğümüz gibi” diyerek heyecanını dile getiriyor.

Efsanevi müzisyenden bahsetmişken dinlememek olmaz.BORN TO RUN



Kaynak:NYTIMES

Gariot Baba-BALZAC

balzac
GARIOT BABA
Balzac’ın en önemli eserlerinden bir olan Gariot Baba iyiliği,saflığı temsil eden bir karakter olarak karşımıza çıkıyor.Kitap hakkında kısaca değinecek olursak:

Gariot Baba,Paris’te bir pansiyonda kalmakta olan yaşlı bir adamdır.Kimse onun hakkında bir şey bilmez ama herkes de bir o kadar uydurur.Gariot Baba’nın iki kızı vardır.Anastasie ve Delphine arada sırada Gariot Baba’yı ziyarete gelir fakat meraklı melahatlar onları Gariot Baba’nın metresleri zanneder.Oysa Gariot,zamanında iyi para kazanmış emekli bir tüccardır.Varını yoğunu kızlarının mutluluğuna harcayıp bu kenar mahalle pansiyonuna çekilmiştir.Kızlar para dışında asla gelmezler.Gariot Baba ruhsal çöküntüye girer ve hastalanıp,ölür.Cenazesine  bile pansiyondaki bir iki kişi dışında kimse gelmez.

Fransız edebiyatının başarılı sanatçısı Balzac’ın bu eseri karakter roman özelliği taşımakla birlikte,realist akımın da başarılı bir örneğidir.Gariot Baba iyiliği saflığı temsil ederken,kızları  nankörlüğü ve kötülüğü temsil eder.